Güçlü ve Özgür Bir Cinsel Deneyim İçin: Kadınlarda Cinsel İşlev Sağlığı
Kadınların yaşam kalitesini etkileyen cinsel işlev bozukluğunu tanımlayabilmek için öncelikle cinsel sağlığı tanımlamak gerekmektedir. Cinsel sağlık seks kavramını da içeren çok yönlü bir durum olmakla birlikte kişinin dış görünüşü, ses tonu, oturup kalkması, cinsel kimliği ve toplumsal normları cinselliği oluşturan en önemli noktalardır.
Dünya Sağlık Örgütü’ne göre cinsel sağlık zihinsel, fiziksel ve sosyal açıdan cinselliğin herhangi bir hastalık yada fonksiyon bozukluğu olmadan iyilik halidir. Evrensel bir tanımı olmayan cinsel işlev bozukluklarını Masters ve Johnson, cinsel siklusta cinsel uyarılma ve/veya doyuma (orgazm) ulaşmada yetmezliğe yol açabilecek herhangi bir bozukluk olması ve bunun sürekli hale gelmesi olarak adlandırmaktadır. Yani cinsellik esnasında yeri olmayan kanama, ağrı, acı, tiksinme, bulantı, kusma, kaçma veya kaçınmanın ortaya çıktığı durumlardır.
Psikiyatrik sınıflama sistemi olan DSM-IV’e göre cinsel işlev bozukluklarını cinsel siklusun bozulmasıyla birlikte cinsel siklusta var olmayan ağrı, acı, tiksinti gibi durumların var olması şeklinde tanımlamaktadır. Tanı koyulup tedavi sürecine geçilmeden önce kişinin cinsellik hakkındaki bilgisi, beklentileri ve performansını etkileyebilecek sosyokültürel yapısı, dini inanışı ve toplumsal normları mutlaka göz önünde bulundurulmalıdır.
Cinsel İşlev Bozuklarının Tanımlandırılması
DSM-V’te kadın cinsel işlev bozuklukları kategorileri ve alt tipleri olan üç ana başlık altında toplanmış olmakla birlikte diğer cinsel işlev bozuklukları kadın ve erkek olarak ayrılmadan iki ana başlık altında incelenmiştir.
- Kadın cinsel ilgi/uyarılma bozukluğu
- Kadın orgazm bozukluğu
- Genital pelvik ağrı/penetresyon bozukluğu
- Madde ve ilaç kullanımına bağlı cinsel işlev bozuklukları
- Diğer tanımlanmış/tanımlanmamış cinsel işlev bozuklukları

- Op.Dr.Merve Olgun
- Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı
DSM-V’e göre düşük cinsel arzuyu bilişsel davranışçı terapi tekniğine çeşitli farklı prosedürler eklenerek cinsel terapi geliştirilmiştir. Bu yaklaşıma göre cinsel davranışlarla ilgili işlevsiz tutumları ve düşünceleri değiştirmeye odaklanıp cinsel uyarılma sırasında kadının dikkatini dağıtarak kaygısını artıran unsurları belirleyip o unsurları ortadan kaldırmaktır. Cinsel uyaran içermeyen bedenin kontrolünü sağlayan egzersizlerden görsel, yazılı ve işitsel cinsel uyaranlara kademeli geçişi sağlayan egzersizler ile kadının cinselliğini keşfetmesi, iyileştirmesi ve geliştirmesi sağlanmaktadır.
Unutmayalım ki, kişinin şikayetine ve şikayetinin nedenine göre yaklaşım değişmekle birlikte bu konuda daha ayrıntılı bilgi almak için doktorunuza başvurmanız gerekmektedir.